dans etmek - to dance
dua etmek - to pray
göç etmek - to immigrate
hayal etmek - to dream
hediye etmek - give as a gift
ihraç etmek - to export
ikram etmek - to make an offer
iltifat etmek - to make a compliment to someone
ithal etmek - to import
kabul etmek - to accept
kavga etmek - to fight, to quarrel
rahatsız etmek - to disturb
sabır etmek - be patient for something
seyahat etmek - to travel
şikayet etmek - to complain
sohbet etmek - to chat
tamir etmek etmek - to fix, repair
telefon etmek - to call
teşekkür etmek - to thank
yardım etmek - to help

alışveriş yapmak - to do shopping
bağış yapmak - to donate
banyo yapmak - to take a shower
boya yapmak - to paint (a wall)
çay yapmak - to make tea
çeviri yapmak - to translate
çocuk yapmak - to make children
ev yapmak - to build a house
iş yapmak - to do some work
kahve yapmak - to make coffee
kek yapmak - to make a cake
maç yapmak - to hold a match
makyaj yapmak - to put on make-up
ödev yapmak - to do homework
resim yapmak - to paint
salata yapmak - to make a salad
spor yapmak - to do/play a sport
temizlik yapmak - to do cleaning
ütü yapmak - to do the ironing
yanlış yapmak - to do something wrong
yemek yapmak - to make a meal
yorum yapmak - to make a comment

gürültü etmek/yapmak - to make noise
hata etmek/yapmak - to make a mistake
iyilik etmek/yapmak - to do a favor
kötülük etmek - to harm, injure
kötülük yapmak - to do evil
park etmek - to park a vehicle (somewhere)
park yapmak - to park (somewhere)
tatil etmek - to close (a place) temporarily
tatil yapmak - to have a holiday
ziyaret etmek/yapmak - to visit